17 Mayıs 2012 Perşembe

Kentsel Dönüşüm Projesi Neler Getirecek?




Kentsel Dönüşüm Projesi en basit tarifi ile toplumsal yaşamın sürekliliğini ve kontrolünü sağlamak sebebiyle düzenlenen, aynı zamanda belirli kurallar dahilinde yaptırımları olan uygulamadır. Özellikle büyük şehirlerde ki çarpık kentleşme sonucunda, bu bölgelerde yaşayan insanların hayati tehlikesi günden güne artmaktadır.1999 yılında yaşanan Marmara depremi ve en son yaşanan Van depreminin ardından bu durum tehdit olmaktan çıkarak yok etme evresine geçmiştir. Bu konu dahilinde şehirlerin standartlarını oluşturan yasaların ve yönetmeliklerin çiğnenmesine izin verilmeseydi, plansız yapılaşma gerçekleşmeyecekti ve Afet riski altında ki yapıların dönüştürülmesi kanunu gerekli görülmeyecekti.

Kentsel Dönüşüm Projesi’nin taslağı ve planları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlandı. Proje için yaklaşık 400 milyar dolar gibi bir maliyetin gerektiği belirtiliyor. Ayrıca proje kapsamında Toki’ye verilen yetkiler oldukça dikkat çekici. Bazı vergi gelirlerinin yanı sıra trafik cezalarının da Toki ve ilgili Bakanlıkların emrine verileceği iddia ediliyor. Fakat bu adımlar her ne kadar olumlu olsa da uygulamanın nasıl yapılacağı ve gidilecek yolun hangi planlar dahilinde yapılacağı bu tasarının sonuçlarını net bir şekilde ortaya koyacak. Şu an için Kentsel Dönüşüm Projesi dahilinde oluşturulan taslağın sadece üç önemli noktası biliniyor.

Bu önemli noktalardan ilki, gerçekleştirilecek olan projenin içerisinde özel sektörün yer alıp almayacağı. Senelerdir planlanan projeye özel sektörün dahil edilmemesi durumunda bu işi tamamen belediyeler ve Toki üstlenecek. Sonuç olarak da yenilenen yapılarda pek bir değişiklik olmayacak. İkinci bir nokta ve en çok dikkat edilmesi gereken konu, Kentsel Dönüşüm Projesi sürecince halktan temin edilecek vergiler. Bu vergiler kişileri gözetmeksizin herkesten alınacak gibi gözüküyor. Fakat bu şekilde bir uygulamayla yapısı yenilenmeyecek olan kişilerin tepkisi söz konusu olabilir. Hazırlanacak olan taslağın kırılma noktalarından bir diğeri ise Kentsel Dönüşümün yapılacağı alanlar ile ilgili. Projenin uygulanacağı bölgeler için taslakta ilk olarak hak sahiplerinin anlaşma yapması öngörülüyor. Fakat bu anlaşmanın şartları nedir yada hangi yöntemler dahilinde yapılacak herhangi bir açıklama bulunmuyor. Eğer anlaşma sağlanamaz ise bu bölgelerin kamulaştırılacağı söyleniyor. Böyle bir uygulamanın yapılması halinde halkın büyük bir tepki göstermesi kaçınılmaz. Örneğin merkezi bir yerde konutu bulunan bir kişinin elinden evini alarak şehir dışında bir satılık konut vermeye kalktığınızda bu durum çok farklı noktalara gelebilecektir.

14 Mayıs 2012 Pazartesi

Taşınmaz Mal İhlali


3194 sayılı yasaya istinaden, taşınmaz malların imar planı sınırı içerisinde çocuk bahçesi ve yeşil alanların kalmasından dolayı birçok hak sahibi mağdur duruma düştü. Bu mağduriyetin giderilmesi için hak sahipleri tarafından gerekli idarelere dava açıldı. Bu davanın sürecini değerlendiren gayrimenkul Hukukçusu Av. Emre Alcan önemli açıklamalarda bulundu.

Taşınmaz malının sınırı içerisinde yeşil alan, sağlık alanı, park alanı ve okul gibi mekânlar bulunan hak sahipleri, taşınmaz mallarından yeterli düzeyde faydalanamayacaklarını ve usulsüzlük yapılarak haklarının ihlal edildiğini belirterek kamulaştırmasız el atma davası açtı. Bu davanın sonucu olarak, hak sahipleri taşınmaz malın bedel tazminini talep etmekte. Fakat adli yargı tarafından bu davanın idari yargıya sevk edilmesi her iki tarafı da epey yıpratacağa benziyor. Ayrıca bu sürecin yargıya da minimum düzeyde zarar vereceği ve senelerdir mülk hakları elinden alınan binlerce mağdurun çok daha uzun süre bekleyeceği ön görülüyor.

Emre Alcan yaptığı açıklamalara şu şekilde devam etti; ‘ Bu sürecin 3194 sayılı yasaya bağlı bir işlem yada eylem olmadığı oldukça açık ve nettir.Herhangi bir idari işlem yapılması yada yargının bu işe el atmasını gerektiren hiçbir durum söz konusu değildir. Ayrıca belediyelerin elinde bulundurduğu tesis etme hakkı da sadece 5 yıl süreyle geçerliliğini korumaktadır.Bu süreyi aştıkları takdirde zaman aşımı durumuna uğrayacaklardır. Bu şekilde gerçekleşen durumlarda haksız yere fiil ve işgal söz konusudur ve gerekli idarelerce idari soruşturma hakkı mümkündür. Ayrıca Uyuşmazlık mahkemesi tarafından verilen bu kararın yıllardır haklarını alamayan arsa sahibi binlerce mağdurun yargı sürecini uzatacak ve yeni açılacak olan hukuki el atma davaları açısından bir süre için engel oluşturabilecek.’ diyerek sözlerini sonlandıran Emre Alcan bu sürecin yanlış işlediğini net bir şekilde ortaya koydu. Mülk sahiplerinin haklarını alacağı, uzman kişiler tarafından açık bir şekilde ön görülüyor fakat adli mahkemelerin verdiği bu karar sonrasında sürecin uzayabileceği ve bu süreçte hak sahiplerinin mağduriyetinin arkasında durarak haklarını tümüyle savunması gerektiğinin altını çiziyorlar.

10 Mayıs 2012 Perşembe

İstanbul'da ki 2B Arazileri


Daha önceki yazılarımızda sizlere 2b arazi kanunun ne olduğundan, 2b arazi satış şartlarından ve 2b’den kimlerin faydalanabileceğinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise sizlere Türkiye’nin en çok nüfusa sahip şehri İstanbul’da ki 2b arazilerinden söz edeceğiz.


Orman vasfını yitirmiş hazine arazilerinin satışı yani 2b yasasının çıkmasıyla gözler bu vasıftaki arazilere çevrildi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu 2b haritasını açıkladı. 2b olarak adlandırılan vasfını yitirmiş Hazine arazileri kapsamında Türkiye’de toplam 410 bin hektar alan bulunuyor.

İstanbul’da ise 15 bin 690 hektarlık 2b arazisi var. İstanbul un toplam 18 ilçesinde 2b arazisi bulunurken yaklaşık 3 bin hektarlık araziyle Beykoz en gözde yer. Sırayı 949 hektarlık araziyle Ümraniye ve 944 hektarlık alan ile Silivri almakta. 


Bakan Eroğlu'nun verdiği bilgilere göre, 2b arazisinin bulunduğu diğer ilçeleri ise Adalar, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Kâğıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sarıyer, Şişli, Tuzla, Üsküdar, Çatalca, Sultanbeyli ve Şile oluşturuyor. İstanbul'un 22 ilçesinde 2b arazisi bulunmuyor. Bu ilçeler ise Arnavutköy, Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Çekmeköy, Esenler, Esenyurt, Fatih, Güngören, Kadıköy, Sancaktepe, Sultangazi ve Zeytinburnu.

7 Mayıs 2012 Pazartesi

2b Arazileri Satış Şartları Nelerdir?


2b arazi kanununun onaylandığı şu günlerde emlak borsası oldukça yoğun saatler geçiriyor. Özellikle bu kanundan haberi olmayan vatandaşlar bir an önce bilgi sahibi olmak için büyük çaba sarf ediyorlar. Bu karmaşayı bir nebze ortadan kaldırmak amacıyla, bu yazımızda sizler için 2b arazi satış şartlarını başlıklar altında inceleyeceğiz.

1) Hak sahibi olabilecek ve kanundan yararlanabilecek olan kişiler:

Kadastro mahkemelerince yapılan davalar sonucunda hak sahipleri belirlenecek ve bu sürecin sonunda güncel listeler açıklanacaktır. Kadastro tutanaklarında kullanıcı olarak belirlenenler kişiler 2b arazi kanunundan faydalanacaktır.


2) Hak sahiplerinin başvuru süresinin belirlenmesi:

Mahkemelerin sonuçlanmasının ardından hak kazanan kişilerin, satış bedelini itiraz veya dava konusu etmeksizin kabul ettikleri takdirde, en geç üç ay içerisinde ilgili idareye başvuru yapabilecek.

3) Başvuru sırasında ödenmesi gereken ücret miktarı:

Belediye sınırları dışında bulunan araziler için ödenecek miktar yaklaşık 2 bin TL olacaktır. Bu alanların dışında bulunan bölgeler için ise, bin TL ödenecektir. Bu ücret taşınmaz mal üzerinden tahsil edileceği için, kanundan yararlanan kişiye herhangi bir külfet oluşturmayacaktır.

4) Satış bedelinin hesaplanması:

İlgili idareler tarafından belirlenen rayiç bedelin yaklaşık % 70 gibi bir bölümü satış bedelini oluşturacaktır. Bu bedel peşin ödendiği takdirde % 20 ıskonto yapılacaktır. Mersinde Satılık Araziyi örnek olarak gösterirsek; arazinin bedelini 100 bin TL varsayarsak, rayiç bedel ile 70 bin TL vadeli ödeme gerçekleştirilmelidir. Fakat Mersinde Satılık Arazinin ücretini peşin olarak ödeyeceksek, bu fiyat üzerinden %20 indirim yapılacaktır ve bu bedel yaklaşık 56 bin TL’ye tekabül etmektedir. Peşinat bedelleri ise ödeme tebligatından 2 ay sonra yapılacaktır.

5) Taksitlerin zamanında ödenmemesi durumunda:

Vadeli ödeme taksitlerinin geciktirilmesi veya ödenmemesi durumunda, ödenmeyen kısım kanuni faiz oranına tabi tutulacaktır.

6) Ekstra ecrimisil ücreti ödenmesi:

2b arazi kanunu kapsamı içerisinde bulunan arazilerden ekstra ecrimisil ücreti alınmayacaktır. Geriye dönük 5 yıl içerisinde alınmış olan ecrimisil ücreti ise satış bedelinden düşülecektir. Geçmişte ödenen ecrimisil ücreti satış bedelini aşıyorsa, kalan bedelin iadesi yapılmayacaktır.

4 Mayıs 2012 Cuma

2b Arazi Kanunu Nedir ve 2b Arazisi Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler


İlgili bakanlıklarca düzenlenen 2b arazi kanunu, 1981 yılından önce fen ve bilim açısından orman özelliğini tamamen yitirmiş tarla, bağ, bahçe, zeytinlik ve fidanlık gibi çeşitli tarım alanları ve hayvanların yararına kullanılabilecek bazı otlak bölgelerin, hazine alanının dışına çıkarılması için devlet tarafından belli bir ücret karşılığı satışa çıkarılmasıdır. Yaklaşık 36 farklı ilde satışa çıkan olan arazilerin toplam boyutu ise 51 bin hektar.

Üzerinde çalışmaların devam ettiği 2b arazi kanunu, belediye ve mücavir alanlar içerisinde bulunan yapılaşmış bölgelerin devlet tarafından belirlenen ücret karşılığında hak sahiplerine vadeli veya peşin olarak satışı gerçekleşecektir. Yaklaşık 4 farklı bakanlığın yürüttüğü projede özellikle 2b arazisi kapsamında bulunan alan içerisinde yapı inşa etmiş hak sahiplerinin mağdur edilmemesi adına büyük çaba sarf ediliyor. Bunun dışında bir de 2b arazi kanunu ile satılık arazi isteyenlerin dikkatli davranması gereken püf noktaları bulunuyor.

2b Arazisi Satın Alırken Dikkat Etmeniz Gereken Noktalar Şunlardır;

  • 2b arazisi satın alırken en çok dikkat etmeniz gereken şey; arazinin konumu olmalıdır. 36 farklı ilde yapılacak olan 2b arazi satışları, bizlere çok fazla seçenek sunduğu için bu konuda seçici davranmalıyız.
  • 2b arazisinin aylık ödemesini geciktirdiğiniz takdirde kanuni faiz oranına tabi tutulacaksınız. Bu yüzden 2b arazisi satın alırken bütçenizi muhakkak gözden geçiriniz. Özellikle vadeli olarak alınacak 2b arazisi, sizlere ileriye dönük ödeme zorluğu yaşatabilir. Örneğin düşük bütçeye sahipseniz, Mersinde ki satılık arsalar için yatırım yapabilirsiniz. Fakat uygun bütçeniz varsa ve daha iyi bir yatırım düşünüyorsanız, İstanbul veya kentsel dönüşümü hızlı olan büyük şehirlerde ki satılık araziler e yönelebilirsiniz. Fakat burada belirtmek gerekir ki; Mersinde ki satılık arsalarda daha yüksek kar elde etmeyeceksiniz diye bir durum yoktur.
  • Boğaziçi öngörünüm bölgesi yada sit alanında bulunan arazilere yapı izni verilmediği için bu bölgelerden arazi alınmaması gerekir. Aksi durumda iyi bir yatırımdan ziyade elinizde ki tüm parayı kaybetme ihtimalinizde vardır.

1 Mayıs 2012 Salı

Emlak Danışmanında Aranan Özellikler Nelerdir?


Gayrimenkul satarken veya kiralarken emlak danışmanlarından faydalanmak oldukça önemlidir. Özellikle emlak piyasanın son zamanlarda ki karışıklığını göz önüne alırsak, ciddi paralar dönen gayrimenkul satışlarını işi bilen bir kişiye emanet etmek daha mantıklı bir tercih olacaktır. Emlak danışmanlarının satış öncesi ve satış sonrası verdiği destek, gönül rahatlığı ile satılık mülk elden çıkartmaya ve olası zarar durumunuzu önlemenize sebep olacaktır. Emlak danışmanları sadece mülk satarken değil aynı zamanda mülk satın alırken de önemli bir faktör olmaktadır. Özellikle yatırım amaçlı satın alınan yapılarda, emlak danışmanının bölgeyi tanıyor olmasına ve istihbarat bilgilerinin doğruluğuna göre yüksek kar sağlama olanağı vardır. Fakat söylenenin aksine emlak danışmanları ile çalışırken zarar etme durumu da söz konusudur. Bu gibi durumlar genellikle tecrübesiz ve vasıfsız emlak danışmanlarının varlığından kaynaklanmaktadır. Bu konumuzda sizlere emlak danışmanında aranması gereken özelliklerden bahsedeceğiz. İyi bir emlak danışmanında olması gereken özellikler şu şekildedir;

  • Emlak danışmanının çalıştığı emlak ofisinin kurumsal, bilinen ve referansları güçlü bir firma olmasına dikkat ediniz.
  • Emlak danışmanının bağlı olduğu emlak ofisinin dünya çapında bir zincir olması satış sürecinde ve satış sonrasında size büyük kolaylık sağlayacaktır. Özellikle zincir emlak ofislerinin reklam potansiyeli ve istihbarat bilgilerinin kuvvetli olması satış süresini kısaltarak, kar oranını arttıracaktır.
  • Çalışacağınız emlak danışmanının, emlak konusunda eğitimi olup olmaması oldukça önemlidir.
  • Emlak danışmanında aranması gereken en önemli özelliklerden bir tanesi, muhakeme yeteneğidir. Doğru değerlendirme ve iyi bir analiz yaparak doğru tercihleri yapmanızı sağlaması oldukça önem arz etmektedir.
  • Hukuksal, finansal ve teknik bilgisinin yeterli olması ve eksik olduğu konularda uzman görüşüne başvurması gerekmektedir.
  • Sonuç odaklımı? Çalışma konusunda hevesli mi? Detayları önemsiyor mu? İyi bir emlak danışmanı bu üç sorunun karşılığını tam olarak vermelidir.
  • Emlak danışmanına yönelttiğiniz sorulara veya sorunlara kaçamak cevaplar alıyorsanız yolun başındayken vazgeçmenizde yarar vardır. Aksi durumda söz konusu emlak danışmanı sizi geri dönülmez bir noktaya getirebilir.
  • Sektörde yeni olan ve hiçbir tecrübesi bulunmayan emlak danışmanları ile çalışmamakta fayda vardır.

28 Nisan 2012 Cumartesi

Tapu İşlemlerinde Gerekli Belgeler Nelerdir?


Tapu Müdürlüklerine istenilen belge ve bilgilerle birlikte başvurmak işlemlerin daha hızlı sonuçlanmasını mümkün kılar. Başvurularda gerekli olacak belge ve bilgiler aşağıda yer almakta;
 
Satıcı
1. Fotoğraf
2. Nüfus cüzdanı aslı
3. Vergi no
4. Deprem sigortası fotokopisi
5. TC kimlik numarası

Alıcı
1. Fotoğraf
2. Nüfus cüzdanı aslı
3. Vergi no
4. TC kimlik numarası

  • Tapu işlemlerinde kimlik belgesi olarak nüfus cüzdanı ve ya pasaport’un aslı gerekmekte.
  • Tapu Sicil Müdürlüklerine kendinizin veya tam vekâlet verdiğiniz kişinin başvurması gerekmekte.
  • Vekâletnamelerin gerekli şekilde düzenlenmiş olup, fotoğraflı olması zorunludur. Fotoğrafın aslı olmalıdır, tel zımba ile tutturulamaz.
  • Alıcı ve ya satıcı okuma yazma bilmiyor ise iki tanıkla birlikte, işitme engelli ya da Türkçe bilmiyor ise iki tanık ve yeminli tercümanla birlikte başvurması gerekmekte.
  • İmzalayacağınız evrakları dikkatlice okumanızı tavsiye ederiz. Eğer anlamadığınız bir konu olursa görevli memurdan açılamasını isteyin.
  • Şirket adına başvuru yapılacak ise, şirket merkezindeki ticaret sicil memurluğundan, işlem yılı içerisinde alınmış yetki belgesi ve imza ile birlikte başvuruda bulunulmalı.
  • T.C kimlik numarası ile vergi kimlik numarası belgeli olarak bulunmak zorunda.
  • Satıcının bir, alıcının iki adet 6x4 ebadında son altı içinde çekilmiş fotoğrafı olması gerekmekte.
  • Eğer mülk miras ise veraset belgesinin bulunması gerekmekte.
  • Kat karşılığı arsa için devir verecek iseniz maliklerin kimlik belgeleri, vergi ve T.C numaraları, ikişer adet fotoğraf, belediye tarafından tasdik edilmiş genel inşaat projesi, bağımsız bölüm listesi ile yönetim planını bulundurmaları gerekmekte.
  • Taşınmaz malın cinsi mesken veya işyeri olup üzerinde mesken nitelikli bağımsız bölümler bulunuyor ise yanınızda zorunlu deprem sigortası poliçenizi de bulundurmanız gerekmekte.
Tapu işlemlerinde bu belgelerinizin hazır olduğundan emin olursanız, oluşacak tekrar tekrar tapu ve kadastro müdürlüğü ziyaretlerinin önüne geçmiş olursunuz.

26 Nisan 2012 Perşembe

Gayrimenkul Yatırımlarında Hukukçuların Görevleri Nelerdir?


Gayrimenkul yatırımcısının hedefi, yatırdığı parayı planlanan zamandan daha erken en kötü ihtimalle planlanan zamanda, planlanan miktarda geri almaktır. Son günlerde hukukçuların projeye katımı ile hukuksal sorunların en başından çözümlenip, daha hızlı bir şekilde projenin sonuçlanması sağlanmaktadır.
Hukukçuya düşen görev, projenin tamamlanmasını ya da gecikmesine neden olacak hukuki engelleri daha önceden saptayıp bu konuda engelleri kaldırmaktır. Bu konuda uzmanlaşmış olması proje için önem teşkil etmektedir.
Gayrimenkul yatırımları üç aşamada tamamlanmaktadır. İlk aşama arazi geliştirme, ikinci olarak inşaatın tamamlanması ve son olarak da inşaatın işletilmesi ve gelir getirmesidir. Bu aşamalarda hukukçulara düşen görevleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Arazi geliştirme aşamasında;
Hukukçu bu aşamada yatırımcıya talep edilen arazinin devir işlemlerinde ve devirden sonra inşaatın yapımında hukuki engeller var ise bunların tespiti ve hangi yöntemle en kısa sürede aşılabileceğini saptar.
Bunun yanı sıra danışmanlık, bilirkişi ücreti, harç, vergi, resim gibi gerekli hesaplamaları yaparak maliyete ekler.
Gayrimenkul hukukçuları lisanslı bir değerleme uzmanın yardımı ile mülkün kadastral durumunu, tapu durumunu, imar durumunu saptar. Ve daha sonra çıkabilecek inşaatın durdurulması, yıkılması gibi hukuki sorunları en baştan giderir. Kat karşılığı arsa alınıyor ise bu aşamadaki sözleşmeler de hukukçunun görevi arasındadır.

İnşaat aşamasında;
Hukukçunun bu aşamada ki görevi tarafların karşılaşabileceği sorunlar karşısında anlaşmazlık çıkmasını engellemek amacı ile bir sözleşme hazırlamaktır. Sözleşme mümkün olduğu kadar açık olmalıdır.
İyi bir yatırımcı hukukçuyu her aşamaya dâhil etmelidir. Hukuki sonuç doğurabilecek tüm yazışmalarda da hukukçunun tecrübesi gerekmektedir. Taşeron firmaların yönetiminde de hukukçu görev almaktadır.

İnşaatın işletilmesi;
Gayrimenkulün beklenen geliri getirmesi iyi bir şekilde işletilmesi gerekir. Bu yönetimde üçüncü kişilere sunulacak kira sözleşmeleri ile mümkün.  Bu aşama da hukukçulara düşen görev sözleşmeyi hazırlamak ve daha sonra uygulama sürecini izlemektir.
Kısaca hukukçuların, gayrimenkul yatırımlarının başından sonuna kadar görev alması projelerin düzgün ve karlı bir şekilde tamamlanmasında önemli bir ölçüttür.

23 Nisan 2012 Pazartesi

İşyeri Kiralamak Avantajlı mıdır?


İşyeri açmak, özellikle büyük şehirlerde girişimcileri mağdur durumda bırakabiliyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi mega kentlerde dükkan fiyatlarının çok yüksek olması insanları işyeri kiralama konusunda zorunlu kılıyor. İşyeri kiralamanın satın almaya göre daha fazla olumsuz yanı olduğu biliniyor. Fakat bu durumun sanıldığı kadar iç karartıcı olmadığını söylemek mümkün. Kısaca inceleyecek olursak; Satılık işyerleri açısından risk büyük olacaktır dolayısıyla işyerinden zarar etme ihtimaliniz söz konusudur. Kiralık olarak tutacağınız bir işyerinde dükkân bedeli üzerinden zarar yapmanız söz konusu değildir. İşyeri kiralamanın da olumsuz yanları mutlaka bulunmaktadır. Örneğin, kiraladığınız işyerinin iyi bir getiri sağlamasına karşın, gayrimenkul sahibi tarafından dükkândan çıkarılma durumunuz olabilir. Bu gibi durumlarda sahip olduğunuz müşteri potansiyelini kaybetme olasılığınız oldukça yüksektir. Satılık işyeri ve kiralık işyeri konusunda karşılaştırmalar uzayıp gitmektedir. Ancak burada ki belirleyici faktör alım gücüdür. Eğer alım gücünüz yüksek değil ise, işyeri kiralamaktan başka çareniz bulunmamaktadır. Peki işyeri kiralarken nelere dikkat etmelisiniz? İşyeri kiralama aşamasında mağdur duruma düşmemeniz için aşağıda belirttiğimiz noktalara dikkat etmelisiniz.

  • Karar verdiğiniz kiralık işyeri için mal sahibi hakkında araştırma yapmalısınız. Örneğin Mersin kiralık işyerleri yönünden son dönemlerde çok fazla talep aldığından bu konudaki sahtekarlıklar da çoğaldı. Bu yüzden özellikle kira sözleşmesi düzenlediğiniz kişinin mal sahibi olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Eğer mal sahibi değil ise vekil olduğuna dair belge göstermesini istemelisiniz. Yapı üzerinde birkaç kişinin hissesi bulunuyor ise hisse sahiplerinin bu işlemi onaylayıp onaylamadığını öğrenmelisiniz.
  • İşyeri kiralarken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, kiraladığınız dükkânın yapacağınız işe elverişli olup olmadığına bakmalısınız. Hatta sadece sizin incelemeniz yeterli değil, belediyenin de dükkâna ruhsat verip vermeyeceğini araştırmalısınız.
  • Eğer doktor muayenehanesi veya avukat bürosu tarzında bir işyeri açmayı düşünmüyorsanız, bina sakinlerinden yapacağınız işe yönelik onay alınız. Aksi durumda yapacağınız işe göre ileriki zamanlarda sorun yaşayabilirsiniz.
  • Sözleşme maddelerini tek tek inceleyip en ufak ayrıntısına kadar dikkat etmelisiniz. Özellikle kira bedeli ve kira artış oranını sözleşmeye muhakkak yazmalısınız.
  • Kiralık işyeri tuttuktan sonra su, elektrik ve doğalgaz gibi hizmetlerin borçlarını araştırınız. Eğer bu konuyu zamanında araştırırsanız işyerinin borcu varsa bile kullandığınız miktardan düşerek hesaplama şansı bulabilirsiniz.
  • Kira ödemelerinizi banka üzerinden yapmanız size avantaj sağlayacaktır. Özellikle elden yapılan ödemelerde ileriye dönük sorun yaşanabilmektedir. Elinizde belge bulunması açısından bankaya ödeme yapmanız yararınıza olacaktır.